Tüm arsa sahipleri ile sözleşme imzalamayan yüklenici TMK' nın 724.maddesinden yararlanabilir mi?
- Avukat Mehmet Umut Erdem
- 2 Kas 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Eyl 2022

Yüklenici, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile taşınmazın özgülendiği amaç da değişeceğinden sözleşmenin arsa sahiplerinin tamamı ile yapılması zorunludur. Eğer yüklenici arsa maliklerinden biri veya bir kısmı ile sözleşme yapmış ve diğer malikler bu sözleşmeye açık veya örtülü rıza göstermemiş iseler yüklenici Medeni kanunun 724.Maddesine göre iyi niyetli kabul edilemez.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 07.04.2016 Tarih 2015/2892 Esas Sayılı Kararı
Davaya konu olan C/l bağımsız bölüm numaralı yerde karşılıklı olarak feshinden sonraki dönemde yapıldığı, taşınmazın arsa bedelinin 1.126.452,66 TL, toplam yapı bedelinin 977.754,00 TL olduğu, hisseye düşen yapı bedelinin 607.433,00 TL olarak hesaplandığı, TMK'nın 692. maddesine göre paylı mülkiyete tabi arazide haksız inşaat yapılması durumunun söz konusu olduğu, TMK'nın 724. maddesine göre yapının değeri açık olarak arsanın değerinden fazla ise iyiniyetli tarafın uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebileceği, her ne kadar yapılan hesaplamalara göre yapının değerinin açıkça arsanın değerinden fazla olduğu görülse de, davaya konu yerin sınırlarının belli olması ve tapu kayıtlarında yapılacak bir inceleme ile bu ver üzerinde N. A.’in paydaş olarak mülkiyet hakkına sahip olduğunun tespit edilebilmesi karsısında davacının iyiniyetli olmadığı, bu sebeple bedelsiz veya bedel karşılığı tapu iptali ve tescil taleplerinin yerinde olmadığı, davacı taraf terditli olarak bina değerinin verilmesini de talep etmişse de, davaya konu taşınmazın halen davacı tarafın zilyetliğinde bulunması sebebiyle taşınmazdaki kullanımlarının devam ettiği, bu aşamada şahsi hak niteliğindeki bedel taleplerinin de mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 6.11.2014 gün ve 2014/1259 esas 2014/7010 karar sayılı ilamı ile, mahkemece, taşınmazın çaplı olması sebebiyle davacı tarafın iyi niyetinden bahsedilemeyeceği gerekçesine davalı olarak davacı tarafın diğer istemleri gibi bina değerinin verilmesi isteminin de reddine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, davaya konu taşınmazın davacının zilyedliğinde bulunduğu ve kullanımının devam ettiği, bu aşamada şahsi hak niteliğindeki bedel taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı gerekçesine de dayanılması doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK'un 438/ son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek onanmasına karar verilmiştir.. ”
Comments